İSMAİL DÜNDAR’IN EBRULARI İLE

Ebru Çeşitleri

Ebru Sanatı’nda zamanla yapım tekniği ve genel görünüm özelliklerine göre ebrucular arasında ortak kabul gören ana türler oluşmuştur.

Bu sayfadaki ebru çalışmalarının tamamı İsmail Dündar’a aittir.

Battal Ebru

Boyalar tekneye fırça ile serpiştirilerek yüzey kaplanır. Battal kelimesi örtmek, kapatmak anlamında kullanılır. Battal Ebru’da fırça dışındaki aletlerle müdahale yapılmaz. Bu yüzden en kolay ebru çeşidi gibi görünebilir ancak ebrucunun ustalığı yaptığı battal ebru ile anlaşılır. Boyayı batırmamak, bir yandan heterojen görüntü oluşturup tüm tekneyi bütünlük içinde tutabilmek gibi marifetler gerektirir. Battal ebrular Osmanlı’da ve kıta Avrupa’sında değerli el yazmalarının ciltlerinde yaygın olarak kullanılmıştır.

Gelgit Ebrusu

Zemin olarak yapılan battal ebru üzerinde, biz adı verilen metal çubuk yardımıyla tekne boyunca düzenli yatay veya dikey hareket yapılır. Hareket her iki yöne de yapılabilir, bu durumda ortaya çıkan esere taramalı ebru da denir.

Taraklı Ebru

Battal, gelgit veya taramalı ebru yapıldıktan sonra, tarak adı verilen ve tekne eninde yan yana tutturulmuş metal çubuklardan oluşan bir alet yardımıyla yatay eksende çekilir. Gerçekten de taranmış bir görüntü ortaya çıkan bu ebruya taraklı ebru denmiştir. Genellikle çiçek ve benzeri tasvirlerin zemini olarak kullanılmaz. Bu haliyle kağıda veya diğer materyale aktarılır.

Hatip Ebrusu

18. yüzyılda dönemin Ayasofya Camii Hatibi Mehmed Efendi tarafından uygulandığı için bu isimle anılır. Açık renkli battal veya benzeri zemin üzerine tekne boyunca aralıklarla boya damlatılır. Devamında damlanın oluşturduğu dairenin içine genellikle fakrlı renklerden boya damlatılmaya devam eder ve iç içe değişik renk halkalarından oluşan büyük daireler ortaya çıkmış olur. Bu dairelerin üzerinde metal çubukla yatay, dikey ve çapraz çekim hareketleri yapılarak hatip desenleri elde edilir. Oluşan son şekle göre çarkıfelek, yürek, menekşe, yıldız gibi alt türleri de isimlendirilmiştir.

Çiçekli Ebrular

20. yüzyılın başlarında Necmeddin Okyay ebru tekniği ile çiçek tasvirleri yapmaya başlamıştır. Daha öncesinde de benzer çalışmalar olmasına rağmen menekşe, lale, karanfil, gelincik, sümbül, gül gibi çiçekleri ebruda sembolleştirmek kendisine nasip olmuştur. Çiçek yapımında genellikle açık renkli bir battal veya taramalı ebru, zemin olarak kullanılır. Dairesel açılan boya damlaları çubuk yardımıyla şekillendirilerek gövde, sap, çanak ve çiçekler oluşturulur.

Akkase Ebru

Bir kat açık renkli ebrunun zemin olarak kullanılarak üzerine ikinci kat bu sefer koyu renkli ebru çalışmasının yapılması, yani aynı kağıda alınması sonucu oluşur. Bu teknikle hat yazılı ebrular da yapılabilir. Bunun için kağıdın üstünde görünmesi istenen yazı açık renk zemin üzerine zamk ile sürülüp kurutulur. Kağıt koyu renkli ebruya batırıldığında açık renkli ebrunun üzeri çizildiği şekilde boş kalır.

Kumlu Ebru

Genellikle boş yüzeye damlalık veya kalın bir çubukla boya damlatılır. Damlatma aynı nokta üzerinde devam eder. Bir süre sonra oluşan dairenin dış halkaları kum görüntüsüne benzer şekilde çatlamaya başlar. Çatlamanın sağlanması için kıvamı yoğun yani az sulandırılmış boyalar kullanılmalıdır. Lahor çividi (mavi bir toprak boya türü) yüzeyde çatlamaya daha müsait bir boya olduğundan kumlu ebruda çokca tercih edilir.